Araç Seçimi

Karavancılıkla ilgilenen bir çok kişi, karavan sitelerinde ya da blog'larında, karavan seçimi ile ilgili makaleler okumuşlardır. Ki aslında en önemli mevzu da, size uygun olan karavanın seçimidir.

Benim seçimim, bir çok kişinin seçim kıstasına göre farklılık gösterecektir. Gelecekteki kariyer hedefim, yine bir çok insanın aksine, plazalarda çalışmak değil, tarlada çalışmak üzerineydi. Önce ata mesleğimiz olan zeytinciliği yapmayı düşündüm ama kaliteli zeytinliklerin Kuzey Ege'de ve denize yakın olmasından sebep vazgeçtim. Çünkü deniz kenarındaki araziler, zeytinlik olsa bile, betona dönüşecek rant araziler olarak görülmekteydi. Ki halâ aynı bakış açısı devam ediyordur eminim. Zeytinlikten vazgeçtikten sonra, çiftçilik hayâllerimi tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine kurguladım. Bu çerçevede yatırım planları yaptım. Bu yatırım planlarından biri de konaklama üzerine idi. Önce konteyner ev yaparım diye düşündüm, sonra prefabrik ev olsa da olur dedim. Ama günün sonunda, konaklama işlerimi en azından ilk birkaç yıl için karavan ile halletmenin en uygun yöntem olacağına karar verdim. Buradaki kararım ile ilgili tüm detayları da, bir gün çiftçilik ile ilgili bir blog yaparsam orada aktarırım. Bu blog'un ana fikrini çok da dağıtmayayım.

Karavan fikrinde karar kılınca, temelde iki farklı seçeneğiniz oluyor:

• Çekme karavan
• Motokaravan

1. ÇEKME KARAVAN:

Çekme Karavan, bir çekici vasıtasıyla çekilen, kendi başına hareket edemeyen karavan türüdür. Konaklama alanına gidildikten sonra, çekme karavan, çekiciden ayrılarak, bağımsız olarak kullanılabilir. Aynı şekilde çekici de bağımsız olarak kullanılabileceğinden, aslında belli şartlarda büyük avantajlar sağlayabilir. Çekici araç, çeki demiri olan binek bir araç da olabilir, yine çeki demiri olan minibüs, panelvan gibi nispeten büyük bir araç da olabilir.

2. MOTOKARAVAN:

Motokaravan, sürücü kabini ve karavan kabini bütünleşik olarak tasarlanmış araçlara denir. Bu araçlar özel olarak üretilmiş araçlar olabileceği gibi, panelvan, minibüs, otobüs, kamyon gibi farklı amaçlar için üretilen araçların yeniden düzenlenmesi ile de yapılmış olabilir. Örneğin EGEVan, orta şasi bir panelvanın karavan olarak yeniden tasarlanmış halidir. Genelde motokaravanlarda, sürücü kabini ve konaklama kabini birbirine bağlıdır. Ama EGEVan'ın tasarımında, alanı daha iyi kullanabilmek ve hareket halinde iken, şoför kabinini araç kliması ile daha iyi soğutabilmek için, bu iki kabini ayırmanın en doğru yöntem olacağına karar verdik. Araçların kendi klimaları maalesef karavanın bütününü soğutmak için yeterli güce sahip olmuyor. Hatta çok sıcak havalarda, şoför kabinini bile çok iyi soğutamadığı durumlar da olabiliyor.

Karavan tiplerini basitçe tanımladıktan ve EGEVan'ın panelvandan döndürme bir karavan olduğunu belirttikten sonra, karavan seçimini nasıl yaptığımı sizlere aktarmaya çalışayım. Öncelikli olarak belirtmeliyim ki, karavan seçimindeki en önemli konu elbetteki bütçeniz olacaktır. Ayırabileceğiniz bütçe ile, sizin için en işlevsel olan, gelecek planlarınızı tam olarak olmasa bile büyük oranda yerine getirebilecek olan bir araç almalısınız. Çünkü, mevcut karavanım yetersiz geliyor, yenisini alayım ya da yenisini yapayım demek, hem zaman, hem para, hem de emek kaybına yol açabilir. Bu sebeple araç seçiminiz çok önemli. Tabii bu işi ticari bir amaçla yapmayacaksanız.

Yukarıda, gelecek hedeflerimin çiftçilik olduğunu söylemiştim. Çiftçilik yapacağım arazilere kolay ulaşabilmek, benim en önemli seçim kriterlerimden biri idi. Çekme karavan ile, dağlık alanlarda yol almak kolay değil. Üstelik oldukça riskli de. Çiftçilik planlarımı hayata geçirmeden önce, çekme karavan ile ilgili çok araştırmalar yapmıştım. Hatta almak üzereyken, sigorta danışmanlığı yapan iki arkadaşıma, karavanın kasko bedelini sorduğumda, çok yüksek bedel söylemişlerdi. O zamanlar çekme karavan almaktan, sadece kasko bedelinden dolayı vazgeçmiştim. Benim gibi titiz biriyseniz ve karavanınıza kasko yaptırmayı düşünüyorsanız, çekme karavan almadan önce, kasko bedelini de araştırmanızda yarar var.

Çekme karavanı eledikten sonra, doğal olarak geriye tek seçenek kalıyor (diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz). Evet doğal olarak elinizde tek seçenek motokaravan kalıyor. Ama nasıl bir motokaravan? Özel tasarım motokaravan mı? Yoksa panelvan, minibüs ya da benzeri araçlardan döndürme motokaravan mı? Panelvan ya da minibüsten döndürecekseniz, boyutları ne olmalı? Dikey doğrultuda eğimsiz kasa mı, yoksa eğimli olsa da sorun değil mi sizin için? Boyunuza göre yatak yatay doğrultuda sığar mı? İç yükseklik boyunuza uygun mu? gibi bir dolu seçeneği de elemek zorundasınız...

Ben yine çiftçilik ile ilgili durumlardan dolayı, uzun şasi panelvan değil orta şasi panelvan tercih ettiğimi belirtmekle başlayayım söze. Uzun şasi panelvanların, arka teker ile aracın en arkasındaki mesafe uzun olduğu için, eğimli dağ yollarında, bu durum size büyük sorunlar yaşatabilir. Haliyle orta şasi bir panelvan seçmeniz en doğru karar olacaktır. Peki hangi orta şasi panelvan? Mercedes mi, Volkswagen mi, Iveco mu ya da bambaşka bir marka mı? Bunu da tamamen öncesinde planlamanız şart. Karavancılıkta bir santimetrenin önemi var. Onun için araç boyutları, sizin kafanızdaki fikirlerle örtüşmeli, gelecekte; yaptığınız tasarım size yeterli gelmelidir.

Şu an profesyonel iş hayatımın bir parçası da nakliyesel işler ile ilgili. Haliyle bazı marka panelvanların, düzgün bakım yapıldığını da göz önüne alarak, kaç bin kilometrede bir motor rektifiyesi gerekir, motor rektifiye edildikten sonra kaç bin kilometre daha gidebilir, bunları iyi kötü tecrübe etmiş durumdayım. Markalar arasında iyi ya da kötü diye bir fikir ayrılığına sebep vermemek için, tecrübe ettiğim panelvan markalarını söylemeyeceğim. Ama şunu söylemem sanırım sizler için de önemli bir veri olacaktır. Tek şoförün kullandığı, daha çok uzun yolda kullanılan, 150.000.-km'ye kadar yetkili servis, sonrasında da özel servise verilen panelvanların, ortalama 300.000.-km sonra motor rektifiyesine ihtiyaç duyduğunu, motor rektifiye edildikten sonra da ortalama 250.000.-km gittiğini söyleyebilirim. Tabii bu şoförlerin tecrübesine, araçlarına ne kadar iyi baktıklarına ya da bakmadıklarına bağlı olarak değişir. Benim 300.000.-km'de rektifiye gerekir dediğim araç, başka bir şoförün elinde, 500.000.-km'ye kadar sorunsuz kullanılabilir. Kısaca şunu demek daha doğru olacaktır; bahsi geçen veriler tecrübe ile oluşmuş ortalama verilerdir. Kıssadan hisse; ikinci el bir panelvan alırken, motorunun durumunu da kilometresine ve rektifiye görüp görmediğine bağlı olarak basit bağlamda değerlendirebilirsiniz.

Bu noktadan hareketle, ben motoru bozuk olan bir panelvan aldığımı ve motor rektifiyesini, kendi çalıştığım ustalara yaptırdığımı söyleyebilirim. Motor rektifiyesinin, sizin tanıdığınız bir ustanın yapması, size uzun vadede büyük avantaj sağlayacaktır. Sonuçta kullanılan parçalar, değiştirilen parçalar, yenilenen parçalar, motorunuzun ömrünü belirleyecektir. Ve ortaya çıkan rektifiye bedeli de sizin kontrolünüzde olacaktır.

Eğer sıfır kilometre özel tasarım bir karavan almadıysanız ya da almayacaksanız; kilometresi düşük olan bir panelvan alıp, bu panelvanı karavana döndürüp, uzunca süre sorunsuz kullanabilirsiniz ya da benim yaptığım gibi nispeten yüksek kilometresi olan ama sizin kontrolünüzde onarım gören bir panelvandan karavan yapabilirsiniz. Araç seçiminiz ne olursa olsun, yukarıda da dediğim gibi, uzun süre sizin istemlerinize cevap verebilecek özellikte bir araç olmalı.

Hayâllerinize en kısa zamanda ulaşabilmeniz ümidiyle...